Mayıs Ayı Değeri: ADALET
Adalet, insan ilişkilerinin temel taşı, huzurlu ve güçlü bir toplumun vazgeçilmez unsurudur. Çocuklarımızı sadece bilgiyle değil, doğruyu yanlıştan ayırmayı bilen, hakkaniyetli bireyler olarak yetiştirmek hepimizin ortak sorumluluğudur. Çünkü adaletin kök saldığı kalplerde, barış ve güven yeşerir.
Değerli Velilerimiz,
Adalet, insanlık tarihinin en kadim ve en kutsal değerlerinden biridir. Bir toplumun düzeni, bir ailenin huzuru, bir okulun başarısı hep adalet ilkesine dayanır. Adaletin olmadığı yerde güvensizlik, haksızlık ve kaos kök salarken; adaletin hâkim olduğu yerlerde güven, saygı ve barış yeşerir.
Bizler okul olarak, evlatlarımızın sadece bilgiyle değil, kalplerinde taşıyacakları yüce değerlerle yetişmesini en büyük görevimiz sayıyoruz. Çünkü biliyoruz ki, iyi bir matematikçi ya da başarılı bir sanatçı olmak tek başına yeterli değildir; önemli olan, bu bilgiyi ve yeteneği hakkaniyetli ve vicdanlı bir şekilde kullanabilmektir. Adalet, çocuğun önce ailesinden öğrendiği bir derstir. Kardeşler arasında eşit davranmak, bir yanlış yapıldığında hakkaniyetle çözüm aramak, başkasının hakkına saygı göstermeyi öğretmek hep evde başlar. Biz okulda bu eğitimi pekiştiriyor, çocuklarımıza hem kendi haklarını bilmeyi hem de başkasının hakkına saygı göstermeyi öğretiyoruz. Çünkü biliyoruz: Hak aramak kadar hakkı teslim etmek de adil olmanın önemli bir parçasıdır.
Değerli veliler, çocuklarımızın karşısında örnek olmanın ne kadar kıymetli olduğunu asla unutmayalım. Onlar, bizim sözlerimizden çok, davranışlarımızdan öğrenir. Bizler adaletli olduğumuzda, tarafsız ve vicdanlı davrandığımızda, onlar da bu ilkeleri içselleştirir. Çocuklarımız oyun oynarken kurallara uyuyor mu? Arkadaşlarına eşit mi davranıyor? Bir hata yaptığında özür dilemeyi ve telafi etmeyi biliyor mu? İşte bunların hepsi, küçük yaşlardan itibaren kazandırdığımız adalet anlayışının yansımalarıdır.
Adaletin bir diğer boyutu ise toplumsal adalettir. Çocuklarımıza fırsat eşitliği, insan hakları, yardımlaşma ve dayanışma gibi kavramları anlatmak, onları sadece bireysel adaletle değil, sosyal adaletle de donatmak demektir. Bir başkasının ihtiyacını görebilen, haksızlığa karşı ses çıkarabilen, yardıma muhtaç olanlara el uzatabilen çocuklar, adil bir dünyanın kapılarını aralayacak olanlardır.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün şu sözü bizler için daima yol gösterici olmalıdır: “Bir milletin büyüklüğü, nüfusunun çokluğu ile değil, akıllı ve ahlâklı bireylerinin sayısıyla ölçülür.” Bizler, bu anlayışla çocuklarımızı hem akıllı hem ahlaklı; hem bilgili hem adil bireyler olarak yetiştirmek için var gücümüzle çalışıyoruz. Ancak bu sürecin en güçlü destekçileri sizlersiniz. Siz değerli velilerimizle el ele verirsek, çocuklarımızın içindeki adalet ışığını büyütebilir, onları hem kendi hayatlarına hem topluma fayda sağlayan güçlü bireyler olarak yetiştirebiliriz.
Adaletli bireyler, sadece kendi yolunu değil, bir milletin yolunu aydınlatır. Gelin, hep birlikte adalet duygusunu yaşatalım; çocuklarımızın vicdanını güçlendirelim, onların hem hak arayan hem hakkı teslim eden, hem vicdanlı hem cesur bireyler olmalarını sağlayalım. Birlikte, yarının daha adil, daha huzurlu ve daha umut dolu toplumunu inşa etmek dileğiyle…
